23 Nisan 2012 Pazartesi

FUTBOLUN ADALETSİZLİĞİ DEĞİL, İLAHİ ADALET

 Fenerbahçe, dün gerçekleşen Süper Final derbisinde Galatasaray'ı 2-1 yenerek şampiyonluk yarışında çok önemli bir dönemeci geride bıraktı. Artık burada kimse futbolun adaletinden söz etmesin. Dün "Yiğit Tolga"'nın dediği gibi: "Sanki her şeyde adalet var, bir tek burada yok."
 Fenerbahçe 3 Temmuz'dan bu yana adaletsizliğin ta kendisini yaşıyor! Ama inandığım, şaşmayan bir tek adalet var. O da ilahi adalet... Yapılan haksızlıklar, dayanağı olmayan uydurma suçlamalar, çalınan emekler... Bunlar adil de, dünkü futbol mu adil değil?
Bunun tek bir cevabı var o da: "İlahi adalet"...

Fenerbahçe 3 Temmuz 2011'den bu yana adalet önünde adaletsizliğin kendisini yaşıyor. Bu süreç boyunca, benzersiz taraftarının muhteşem desteği ile bir var olma ve onur mücadelesi veriyor.
Fenerbahçe, Kayserispor maçında yeniden yükselttiği moralini, gücünü, inancını ve bitmeyen taraftar desteğini alarak Arena'ya gidiyor. İlk yarım saat taktiksel olarak Aykut Kocaman'ın istediği gibi ilerliyor... Ve bu sırada Alex'in futbol zekasının ürünü, Ziegler'in çalışkanlığının sonucu, Fenerbahçelileri sevince boğan gol geliyor. 0 -1
Fenerbahçe'nin golü futbolcularına nefes aldırırken, Galatasaray'da şok etkisi yaratıyor.
Bu skor ile 2. yarıya başlayan iki takımdan Galatasaray, art arda geliştirdiği ataklar ile Fenerbahçe'yi zorluyor ama geçemiyor.
Herkes Galatasaray'ın baskın oyununu konuşurken bir şeyi göz ardı ediyor. Fenerbahçe'nin eksilmeyen direnci ve Volkan Demirel'in harika kurtarışları...
68. dakikada, Galatasaray'ın kazandığı serbest vuruş sırasında Baroni ve çizgiyle yaşanan diyaloglar biraz dikkatleri dağıtıyor. Ardından da Galatasaray'ın tek golü geliyor. 1-1. Ancak bu skor Fenerbahçe'yi bu sefer ümitsizliğe sürüklemiyor.
Uzun bir süredir kendisine yöneltilen karşı yapılan haksızlıklara ve yıldırma politikasına karşılık taraftarı ile birlikte inatla "direnen" Fenerbahçe, bu sefer sahada direniyor. Sezonun favorisine, kendi kadrosu kan kaybederken, bir çok takviyeyle güçlendirilen rakibine direniyor...
Veee... 80. dakikada Bienvenu'nun harika pası ve Stoch'un kaleyi güzel gören bitirici vuruşuyla Fenerbahçe rakibi karşısında bir kez daha önce geçiyor. 1-2
Maçın bitiş düdüğünün ardından Fenerbahçeliler, sadece bir galibiyeti değil, her şeye rağmen hiç bırakmadıkları şampiyonluk mücadelesinde katettikleri mesafeyi kutluyorlardı.

Maçın geniş özeti

Stat: Türk Telekom Arena
Hakemler: Fırat Aydınus, Aleks Taşçıoğlu, Kemal Yılmaz
Galatasaray: Muslera, Eboue, Semih Kaya, Ujfalusi, Hakan Balta, Engin Baytar (Dk. 89 Sabri Sarıoğlu), Selçuk İnan, Melo, Emre Çolak (Dk. 61 Aydın Yılmaz), Necati Ateş (Dk. 78 Baros), Elmander
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Bekir İrtegün, Yobo, Ziegler, Mehmet Topuz, Cristian, Selçuk Şahin, Caner Erkin (Dk. 73 Özer Hurmacı), Ale (Dk. 72 Stoch), Sow (Dk. 40 Bienvenu)
Goller: Dk. 17 Ziegler, Dk. 80 Stoch (Fenerbahçe), Dk. 68 Selçuk İnan (Galatasaray)
Sarı kartlar: Dk. 6 Melo (Galatasaray), Dk. 30 Caner Erkin, Dk. 49 Ale, Dk. 78 Selçuk Şahin, Dk. 90+2 Volkan Demirel (Fenerbahçe)
 

16 Nisan 2012 Pazartesi

FENERBAHÇE 2-0 TRABZONSPOR

Avni Aker'de, 61. dakikada kirli çamaşırlarını sahaya dökenlere karşılık, Şükrü Saraçoğlu'nda 61. dakikada Moussa Sow'umuzun tertermiz golü! Manzara çok net, gerçek bu; ilahi adalet!


Fenerbahçe'nin, 3 Temmuz'dan bu yana yaşadığı sıkıntılı süreci, (kulüp olarak kendileri de soruşturma altında olmalarına rağmen), Trabzonspor için fırsata çevirmek istercesine sergiledikleri negatif ve agresif tavırlarıyla iki kulüp arasında gerginliğe yol açan TS yöneticileri, Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu'nda oynanacak maçın öncesinde TFF'ye gönderdikleri tehtid kokan mektup ile gündemdeydiler yine. Kendilerini 2010-2011 sezonunun şampiyonu ilan ederek, kupanın "ivedelikle" kendilerine verilmesini buyurmuşlar, aksi takdirde UEFA'ya gideceklerini öne sürmüşlerdi. 
Kendi evlerinde gerçekleşen maçta taraftarlarının cana kast eden tavırlarına ve taşkınlıklarına seyirci kalan, maç sonrası açıklamalarıyla bu olayları ört bas etmeye çalışan, hatta sahaya atılan bıçağı Volkan'ın eldiveninde saklamış olabileceğini söylecek kadar akıl dışı demeçler veren TS yöneticilerinin başkanı, maç sonrası TV kanallarına bağlanıp, 90 dakika boyunca hiçbir kötü söz sarf etmeyen Fenerbahçe taraftarını şikayet etmiş, kendisine küfür edildiğini iddia etmekten çekinmemişti.
İşte Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu'ndaki Fenerbahçe-Trabzonspor maçı böyle bir süreçte cereyan etti. Maç günü Bağdat Caddesi'nde gerçekleştirilen yürüyüş ile Fenerbahçelerine bağlılıklarını bir kez daha gösteren Fenerbahçe taraftarı bu maç için de tribünlerde yerlerini almıştı.

Maçın başlama vuruşu ile birlikte bütün istek ve hırslarını ortaya koyan Fenerbahçeli futbolcular ve taraftarlarının da verdiği destek ve güç ile birlikte bu sezonun en iyi futbolunu ortaya koyuyorlardı. Geçtiğimiz sezon kazandıkları şampiyonluktaki alın terlerini, bir kez daha akıtıyor, üzerlerinde taşıdıkları çubuklu formanın kutsallağına leke sürenlere en güzel cevabı veriyorlardı.

Şükrü Saraçoğlu'ndaki ilk gol nefis bir uzak şut ile Baroni'den geldi. Fenerbahçe'nin sürpriz golcülerinden Christian Baroni Fenerbahçe'yi öne geçiren golü atarken, tribünleri de sevince boğdu. 2. golün sahibi ise Fenerbahçe'nin gol silahi Moussa Sow oldu.

Sow, Avni Aker'de, 61. dakikada sahaya atılan kirli çamaşırlara inat, Saraçoğlu'nda, 61. dakikada attığı tertemiz golüyle Fenerbahçe'yi 2-0 öne geçirdi. Alın terine göz dikenlere, hak edilmemiş kupa isteyenlere cevap verircesine, ilahi adalet tecelli buldu...


Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu
Hakemler: Bülent Yıldırım, Mustafa Emre Eyisoy, Cem Satman
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Bekir İrtegün, Yobo, Ziegler, Mehmet Topuz, Emre Belözoğlu (Dk. 77 Selçuk Şahin), Cristian, Caner Erkin, Ale (Dk. 90 Bienvenu), Sow (Dk. 77 Semih)
Trabzonspor: Tolga Zengin, Serkan Balcı (Dk. 77 Henrique), Giray Kaçar, Mustafa Yumlu, Celutska, Alanzinho (Dk. 70 Adrian), Zokora, Colman, Olcan Adın (Dk. 46 Cech), Halil Altıntop, Burak Yılmaz
Goller: Dk. 36 Cristian, Dk. 61 Sow (Fenerbahçe)
Sarı Kartlar: Dk. 4 Ziegler, Dk. 14 Sow, Dk. 52 Emre Belözoğlu(Fenerbahçe), Dk. 10 Serkan Balcı, Dk. 16 Olcan Adın, Dk. 47 Giray, Dk. 71 Adrian, Dk. 81 Burak Yılmaz, Dk. 90+1 Henrique (Trabzonspor)

FENERBAHÇE 7-6 KAYSERİSPOR (Penaltılar)

Fenerbahçe, Ziraat Türkiye Kupası çeyrek final maçında, sezon boyunca sürdürdüğü şampiyonluk yarışındaki inadını, Kayserispor maçında da gösterdi. 2-0 yenik duruma düştüğü maçı çevirerek 90+2'de, Moussa Sow'un attığı golle maçı uzatmalara götürdü ve penaltılarda rakibini yenerek adını yarı finale yazdırdı. 

Fenerbahçe, Ziraat Türkiye Kupası çeyrek final maçında Kayserispor ile Ankara 19 Mayıs Stadı’nda karşılaştı. Normal süresi 2-2 eşitlikle biten karşılaşmanın uzatma devrelerinde başka gol olmayınca penaltı vuruşlarına geçildi. Penaltı atışlarında rakibine 5-4 üstünlük sağlayan Takımımız yarı finale yükseldi.

Karşılaşmanın ilk yarısını 43. dakikada Amrabat’ın golü ile 1-0 önde tamamlayan Kayserispor, ikinci yarıda  2-0 öne geçti. Tam 1 dakika sonra Cristian Baroni’nin golü ile rakibine yanıt veren Fenerbahçe, 90+2’de Mousa ile skoru 2-2’ye getirdi ve maçta uzatma devrelerine geçildi. Golden dakikalar önce oyuna giren Semih Şentürk, uzun bir aradan sonra yeşil sahalara kavuşurken yaptığı asist ile golün mimarlarından biri oldu. 



Maçın normal süresi içerisinde Kayserispor kalecisi Gökhan'ın vakit geçirmeye yönelik yaptığı hareketler Kayserispor Teknik Direktörü Şota'yı bile isyan ettirdi.

Uzatma bölümlerinde iki takımda skoru değiştiremeyince müsabakada penaltı vuruşlarına geçildi. Penaltı atışlarında Semih, Ziegler, Serdar, Sow ve Boroni’nin ayağından bulduğu gollerle rakibine 5-4’lük üstünlük sağlayan Fenerbahçemiz, kupada yarı finale yükseldi.

Maç sonrası sevincini birbirleriyle ve taraftarlar ile paylaşan Fenerbahçeli futbolcular önemli bir maçı çevirerek elde ettikleri galibiyet ile birlikte uzun zamandır ihtiyaçları olan moral ve özgüveni kazandıklarını belirttiler.





Stat: 19 Mayıs
Hakemler: Özgür Yankaya, Serkan Gençerler, Erdinç Sezertam
Fenerbahçe: Mert, Gökhan, Serdar, Yobo, Ziegler, Baroni, Mehmet Topuz, Dia (Dk. 62 Özer), Caner (Dk. 82 Semih ), Stoch (Dk. 62 Bienvenu), Sow
Kayserispor: Gökhan, Pekarik, Eren, Khizanishvili, Hasan Ali, Riveros, Abdullah, Troisi, Amrabat (Dk. 112 Biseswar), Furkan (Dk. 90 2 Okay), Kujovic
Goller: Dk. 43 Amrabat, Dk. 47 Kujovic (Kayserispor), Dk. 49 Baroni, 90+2 Sow (Fenerbahçe)
Sarı kartlar: Dk. 59 Eren, Dk. 70 Troisi, Dk. 78 Kujovic, 90+2 Khizanishvili, Dk. 90+2 Furkan, Dk. 98 Riveros (Kayserispor), Dk. 87 Sow, Dk. 95 Serdar, Dk. 98 Semih, Dk. 103 Gökhan (Fenerbahçe)





FENERBAHÇE 2 - 0 MP ANTALYASPOR

Fenerbahçe, Spor Toto Süper Ligi Süper Final öncesi oynadığı son maçında Medical Park Antalyaspor ile Şükrü Saracoğlu Stadı’nda karşılaştı. Rakibini 62. dakikada Moussa Sow ile 72. dakikada Henri Bienvenu’nun golleriyle 2-0 mağlup eden takımımız bu galibiyetle Kadıköy’deki yenilmezliğini de 40 maça yükseltti. Fenerbahçe böylelikle 2011-2012 sezonunundaki süper final öncesi lig sürecini kendi evinde yenilgi yüzü görmeden tamamlamış oldu.  


 
Süper Final öncesi Şükrü Saracoğlu Stadı’nda Medical Park Antalyaspor ile karşılaşan Fenerbahçe, rakibini 2-0'lık bir skorla geçmesini bildi.
Bu önemli maçta Sırbistan’da Boşnak nüfusun en yoğun olarak yaşadığı Sancak Bölgesi’nin en büyük kenti Yeni Pazar’ın (Novi Pazar) süper ligde mücadele eden FK Novi Pazar takımının taraftarları Fenerbahçe’ye destek vermek için İstanbul’a geldiler. Geçtiğimiz aylarda FK Novi Pazar'ın karşılaşmasını izlemek ve kendilerine destek olmak için Sırbistan'a giden Fenerbahçeli taraftarlar burada Novi Pazar taraftarının yoğun sevgi gösterisiyle karşılaşmıştı. Bu ilgiyi karşılıksız bırakmayan Fenerbahçeliler bu kez Novi Paza taraftarlarını Fenerbahçe'de ağırladılar.
Novi Pazar taraftarlarının Maraton üst tribünde yerlerini almasının ardından tribünler, misafirlerine sevgi gösterilerinde bulunarak, "Novi Pazar", "Novi Pazar Fenerbahçe Oley" şeklinde tezahüratlar yaptı. Türk Telekom kale arkası üst tribünde hazırlanan kareografinin altında açılan dev pankartta ise FK Novi Pazar taraftarlarına "Evinize Hoş geldiniz" denildi.

Maçın ardından Şükrü Saraçoğlu'na Felipe de Souza damgasını vurdu. Maçın bitiş düdüğünün ardından sahaya gelen Alex ve çocukları Fenerbahçeli ve Antalyasporlu futbolcular tarafından ilgi görürken, Kaptan Alex'in küçük oğlu Felipe de Souza, futbol topuyla yaptığı vuruşlar ve tribünleri selamlamasıyla bütün taraftarları kendisine bağladı.

 

Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu
Hakemler: Tolga Özkalfa, Baki Tuncay Akkın, Ekrem Kan
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Bekir İrtegün, Yobo, Ziegler, Mehmet Topuz, Selçuk Şahin (Dk. 46 Emre Belözoğlu), Cristian, Caner Erkin, Stoch (Dk. 46 Sow), Bienvenu (Dk. 79 Dia)
Medical Park Antalyaspor: Ömer Çatkıç, Ali Tandoğan, Ali Turan, Musa Nizam, Minev, Tita, İbrahim Dağaşan (Dk. 78 Jaba), Sedat Ağçay, Ali Zitouni, Uğur İnceman (Dk. 84 Emrah Başsan), Mehmet Yılmaz (Dk. 70 Sinan Kaloğlu)
Goller: Dk. 62 Sow, Dk. 72 Bienvenu (Fenerbahçe)
Sarı kartlar: Dk. 68 Emre Belözoğlu, Dk. 77 Caner Erkin (Fenerbahçe), Dk. 81 Uğur İnceman (Medical Park Antalyaspor)

FENERBAHÇE 1-0 BURSASPOR

Fenerbahçemiz, lig bitimine kısa bir süre kala Bursaspor ile Şükrü Saracoğlu Stadı’nda karşılaştı. Rakibini 41. dakikada Alex’in attığı golle 1-0 mağlup eden Fenerbahçe, tribünleri dolduran kadın ve çocuk taraftarlarına bir galibiyet daha armağan etti.

Maç atmosferi Fenerbahçe'nin stadından önce sokaklarına yayılmış, Şükrü Saraçoğlu'na çıkan bütün yolları Fenerbahçeli kadın ve çocuk taraftarlar kaplamıştı. Tribün kapıları hınca hınç dolu, bir kısmı muhteşem Şükrü Saraçoğlu havasını ilk kez soluyacak olan kadınlar ve her yaştan çocuklar sabırla sıralarını bekliyorlardı.

Sahaya çıkan futbolcular karşılarında yalnızca kadın ve çocuklardan oluşan 43.000 kişilik bir taraftar topluluğuyla karşılaştılar. Fenerbahçe'nin taraftarı yine kendisini göstermişti. Maç öncesi stat hoparlörlerinden, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın, biletleri dağıtımının 2. günü dolmadan tüketen Fenerbahçe'nin kadın taraftarlarına hitaben yazdığı teşekkür mesajı yankılandı. Aziz Yıldırım tezahüratları ile karşılanan bu mesaj sonrası maç başladı.






Fenerbahçe'nin rakibi karşısında üstün oynadığı maçın tek golü 41. dakikada Fenerbahçeli kadın taraftarların göz bebeği kaptan Alex'ten geldi. Alex'in golü ile çılgına dönen kadın ve çocuk taraftarlar gol anonsu sırasında Alex'in ismini tüm güçleriyle haykırdılar. 



Maç boyunca Volkan Demirel'e yapılan destek de söylenmeden geçilmeyecek türdendi.Volkan'ın meşin yuvarlak ile her buluşması alkışlar ve yoğun tezahuratlar ile noktalandı. İlerleyen dakikalarda Bursasporlu futbolcu ile ceza sahasında yaşadığı çarpışma sonucu yerde kalan Volkan'a destek yine kadın taraftarlardan geldi. Bu sefer "Volkan sen bizim her şeyimizsin" diye seslendiler takımlarının kale bekçilerine...

Maçın bitiş düdüğünün ardından ise tribünlere çağırılan Fenerbahçeli futbolcular, kendilerini izlemeye gelen 40.000'i aşkın  taraftarı alkışlar ile selamladılar. Ve Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda yalnızca kadın ve çocukların seyirci olduğu maçlarda yağdırdığı yaldızlı konfetilere büründü bir anda... Binlerce kadın ve çocuk stattan yükselen Fenerbahçe marşlarını seslendirerek bu coşkuyu yaşamak için onlarca dakika tribünleri boşaltmadı.






Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu
Hakemler: Özgür Yankaya, Selçuk Kaya, Volkan Narinç
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Orhan Şam, Bekir İrtegün, Yobo, Ziegler, Mehmet Topuz (Dk. 68 Caner Erkin), Cristian, Selçuk Şahin, Stoch (Dk. 68 Dia), Alex, Sow (Dk. 86 Bienvenu)
Bursaspor: Carson, Basser, Serdar Aziz, İbrahim Öztürk, Hakan Aslantaş (Dk. 71 Turgay Bahadır), Sestak, N’Diaye (Dk. 82 Bangura), Adem Koçak (Dk. 71 Barış Örücü), Gökçek Vederson, Batalla, Pinto
Gol: Dk. 41 Alex (Fenerbahçe)
Sarı kart: Dk. 40 Basser (Bursaspor)


2 Nisan 2012 Pazartesi

FENERBAHÇE 3-0 SAMSUNSPOR

Fenerbahçe, Türkiye kupasında, 24 saatten az bir zaman kala açıklanan kadın ve çoçuk taraftar uygulaması duyurusunun ardından, stada koşan taraftarı ile birlikte Samsunspor karşısında galibiyete ulaşarak çeyrek finale yükseldi.




Ziraat Türkiye Kupası 4. Tur maçında, Şükrü Saracaoğlu Stadı’nda Samsunspor ile karşılaşan Fenerbahçemiz, rakibini ilk yarıda attığı goller ile 3-0 mağlup etti ve adını çeyrek finale yazdırdı. Takımımıza galibiyeti getiren golleri, 18. dakikada Henri Bienvenu, 21. dakikada Alex de Souza ve 34. dakikada Selçuk Şahin kaydetti.

Fenerbahçe - Samsunspor Maçı
 


24 saatten az bir süre kala açıklanan "seyircisiz maç cezası" duyurusu, Fenerbahçe'nin resmi internet sitesi ve taraftar siteleri dışında medyada pek fazla yer bulmamasına rağmen, sadece kadın ve çocuk taraftarların yer alabildiği tribünlerde 10.000 dolayında taraftar bulunması futbolcuları da şarşırttı. Maçın hafta içi oynanması, gece saatlerinde başlaması ve 24 saatten az bir süre kala açıklanmasına rağmen Fenerbahçe tribünleri, rakip takımların kadın ve çocuk taraftarlarının normal sürede ulaşabildikleri sayıya ulaştı.

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'in Fenerbahçe maçında sahaya atılan yabancı madde sebebiyle hafif yaralanmasının kendisi tarafından da faz abartıldığını düşünerek Terim’in bu hareketini tribünde protesto ettiler ve karşılaşmayı kaşlarında yara bandıyla izlediler.

Fenerbahçe - Samsunspor Maçı

Rahat bir maç ortaya çıkaran ve rakibi karşısında hiç zorlanmayan Fenerbahçe, sahadan 3-0 gibi net bir skorla ayrılarak, Ziraat Türkiye Kupası'nda çeyrek finale yükseldi.

Stat:Şükrü Saracoğlu
Hakemler: İlker Meral, İsmail Şencan, Hakan Yemişken
Fenerbahçe: Mert Günok, Orhan Şam, Bekir İrtegün, Yobo, Ziegler (Dk. 69 Özgür Çek), Dia (Dk. 76 Stoch), Cristian, Selçuk Şahin, Caner Erkin, Alex (Dk. 69 Özer Hurmacı), Bienvenu
Samsunspor: Ertuğrul Taşkıran, Adem Alkaşi, Kemal Tokak, Kelhar, Bahia, Ekigho (Dk. 70 Anıl Dilaver ), Serdar Özkan, Hakan Arslan, Uğur Boral, Murat Ceylan (Dk. 74 Samet Hasan Yıldıran), Zenke (Dk. 55 Murat Yıldırım)
Goller: Dk. 18 Bienvenu, Dk. 21 Alex, Dk. 34 Selçuk (Fenerbahçe)
Sarı Kartlar: Dk. 30 Uğur Boral, Dk. 89 Kemal Tokak, Dk. 89 Serdar Özkan (Samsunspor)  

13 Mart 2012 Salı

KAPTAN ALEX’TEN MESAJLAR: “BENDEN BU KADAR KORKMAYIN!” ama “GEREKENİ YAPACAĞIZ...”


Fenerbahçe taraftarının sevgilisi Kaptan Alex de Souza, derbi maçı öncesi hem Galatasaray'a hem de taraftarlara mesaj gönderdi...

İlk mesaj Galatasaray'a...
Benden bu kadar korkmayın!

Gençlerbirliği maçında bilerek kart gördüğünü ve bu sebeple ceza alması gerektiğini savunan Galatasaray cephesine, “Futbol yaşantımda hiç hileye karışmadım. Benden bu kadar korkmayın. Kimse tek başına maç kazanamaz” sözleriyle seslendi.

Milliyet'in haberine göre; Futbol Federasyonu hukukçuları dün maç kasetlerini inceledi ve belirtilen eylemin gerçekleştiğine dair somut veri ve bilgi olmadığını ileri sürerek sevk işlemi yapılmasına gerek görmedi.
Gençlerbirliği maçında sarı kart görerek cezalı duruma düşen Fenerbahçe Kaptanı Alex’in bilerek kart gördüğü için iki maç ceza almasını ve Galatasaray derbisinde sahaya çıkmaması gerektiğini savunan sarı - kırmızılılara, oyuncudan, “Benden bu kadar korkmayın” uyarısı geldi.
Sarı kart cezasının bir maç olduğunu söyleyen Alex, kart sonrası gülümsemesine ise “Gülmeyip, ağlasa mıydım?” yorumunu getirdi ve “Dört sarı kart görmenin cezası bir maç oynamamaktır. Bu kadar” diyerek tartışmaya bakış açısını gösterdi.
Galatasaray maçında sahada olacağını söyleyen Brezilyalı yıldız, Fenerbahçe’nin o maçta kazanmak için özel bir oyuncuya ihtiyacı olmadığını, kendisi oynadığı taktirde takım arkadaşlarının yardımına ihtiyaç duyacağını belirterek, “Kimse tek başına maç kazanamaz. Benden bu kadar çekinmeye gerek yok. Rakipte de önemli oyuncular var. Bizim takımımız maçı kazanmak için ortak hareket edecektir. Hep birlikte iyi oynamalıyız ki kazanalım. Bilerek kart gördüğüm iddialarına gülüyorum. Ben futbol yaşantımda hileye karışmadım, bu kadar basit bir durumda da karışmazdım” dedi.

Görüntüler incelendi
Bu arada Alex’e ekstra bir ceza verilmesinin söz konusu olmadığı öğrenildi. Gördüğü sarı kart sonrası bu haftaki Ankaragücü maçında forma giyemeyecek olan Brezilyalı yıldızın, Galatasaray derbisinde takımındaki yerini alacağı bildirilirken, Disiplin Talimatı’nın 38. maddesine göre “kasten sarı kart gören futbolcu 2 maç ceza alır” hükmünün Alex için uygulanmayacağı kaydedildi.

Hakem Tolga Özkalfa’nın Futbol Federasyonu’na gönderdiği raporunda konuyla ilgili herhangi bir şey yazmadığı belirtilirken, aynı maçta gördükleri sarı kartlar nedeniyle eleştirilen Serdar ve Cristian’ın da Disiplin Kurulu’na sevk edilmesinin gündeme gelmediği vurgulandı. Dün yapılan inceleme sonunda federasyon hukukçuları belirtilen eylemin gerçekleştiğine dair somut veri ve bilgi olmadığını ileri sürerek sevk işlemi yapılmasına gerek görmedi.

‘Ankara’da oynamazdı’
Kaptan Alex’in Gençlerbirliği maçında bilerek kart gördüğü iddiaları üzerine Fenerbahçe teknik heyeti de tartışmaya katıldı ve “Alex’i Ankara’da oynatmaz, sorunu çözerdik. Böylece Alex Galatasaray maçında her koşulda sahaya çıkardı. Bu tür entrikalara gerek yok” dediler. Fenerbahçeli oyuncular da yavaş yavaş Galatasaray maçının havasına girerken, polemiğe girmekten kaçınmadılar.



İkinci Mesaj ise her fırsatta sevgisini dile getirdiği Fenerbahçe'nin, çok sevdiği büyük taraftarına:

Bize Güvenin, Gerekeni Yapacağız...



Kaptan Alex, taraftarın her zamanki gibi yanlarına olmalarını istediğini,, her saniye sürecek bir destek beklediklerini belirtirken: "Rakibe karşı bir bütün olarak mücadele verelim" çağrısında bulundu.

Fenerbahçe Kaptanı Alex de Souza, hafta sonu Galatasaray ile oynayacakları maç öncesi, Fenerbahçe Spor Kulübü Resmi Twitter Hesabından, taraftarlara bir dizi tweet gönderdi. İşte Alex'in derbi tweet'leri:

"Tüm gücümüz ve konsantrasyonumuzla derbiye hazırlanıyoruz. Biz çok iyi ve kaliteli bir takımız. Gerekeni yapacağız. Bize güvenin"
"Derbide her zamanki gibi taraftarımıza da çok iş düşüyor. Her şeyden önce 90 dakikanın her saniyesinde yanımızda olsunlar"
"Sahaya taraftarımızla bütün olarak çıkalım, rakibin üzerine beraber saldıralım, beraber mücadele edelim yani beraber nefes alalım"
"Fair Play'i unutmayalım. Herhangi bir taşkınlığa yer vermeyelim ve kesinlikle ama kesinlikle küfür etmeyelim. Hafta sonu görüşürüz."





10 Mart 2012 Cumartesi

ANAKARAGÜCÜ 0 - 2 FENERBAHÇE

Deplasmandaki şanssızlık serisini sona erdiren Fenerbahçe, Ankaragücü'nü 2-0'lık skorla mağlup etti. Fenerbahçe bu sonuçla, matematiksel olarak Şampiyonluk Play-Off'una katılmayı da garantilemiş oldu.

Tarih : 9 Mart 2012 Cuma
Yer : Ankara 19 Mayıs Stadı
Skor : Ankaragücü 0-2 Fenerbahçe


Bu sene başka şanssızlıklara maruz kalmış olan Ankaragücü karşısına sarı kart cezalısı olan Alex, Serdar Kesimal, Cristian'ın görev almadığı maçta rahat bir oyunla galibip gelerek, deplasman şanssızlığını da kırmış oldu.
Başından geçen talihsiz olaylara rağmen, Fenerbahçe gibi büyük bir kulübün üzerinde oynanan programlı oyunları hiçe sayıp takımın yaşadığı sıkıntılı günleri kullanan, tribünlerdeki Ankaragücü taraftarı, diğer takım taraftarlarının Fenerbahçe'ye karşı bilinen nefret ve kıskançlığını gözler önüne serer gibiydi. Bir alt lige düşecekleri kesinleşen, sezon başından beri zorlu bir süreç yaşayan Ankaragücü'nün tribünlerinden yükselen: "Fener'e vurmayan i..." tezahüratı ve maç byunca devam eden diğer aleyhte tezahüratlar dikkat(!) çekiciydi. Fenerbahçe taraftarı ekran başında Ankaragücü'nün yaşadığı talihsizliker için "yazık oldu" cümleleri kurarken, karşı taraftan duydukları, Fenerbahçeli'nin her zaman maruz kaldığı bir"klasik"ti aslında...
Hakemler: Barış Şimşek, Bahtiyar Birinci, Mehmet Metin
Ankaragücü: Bayram, Veli, Aydın, Ümit, İshak, Serkan, Bilal, Orhan (Dk. 46 Mert), Gökhan Erdoğan (Dk. 62 Abdullah), Serol, Aybars
Fenerbahçe: Volkan, Gökhan Gönül (Dk. 87 Orhan), Bilica, Yobo, Ziegler, Selçuk, Emre, Mehmet Topuz, Stoch (Dk. 72 Özgür), Dia (Dk. 72 Bienvenu), Sow
Goller: Dk. 15 Sow, Dk. 70 Mehmet Topuz (Fenerbahçe)
Sarı kart: Dk. 81 İshak (Ankaragücü)

Ve maç görüntüleri...





8 Mart 2012 Perşembe

DÜNYANIN EN TUTKULU KADIN TARAFTARI, DÜNYA KADINLAR GÜNÜN KUTLU OLSUN!


Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü... İlk olarak, "Emekçi kadınların kutladığı uluslararası bir gün" olarak ortaya çıkmış bu özel gün tüm dünyada... "Emek" de, kadınların var oluşlarından beri süre gelen uzmanlık alanları aslında... Hayatlarının her alanında üstelik... Eş, sevgili, anne, ev kadını, iş kadını... 

Her alanda "emek" kavramının içini hakkıyla dolduran kadınlardan bir grup ise, başka türlü bir emek mücadelesine girdi bu sene... Aslında her zaman varlardı, bir yerlerden izler, takip eder, babalarından devraldıkları bu sevgiyi bir şekilde, kendilerince yaşarlardı... Ancak bu sene iş değişti... Babalarının emaneti, planlı ve amaçlı bir saldırıya uğradı. Dört bir yandan gelen insafsız suçlamalara, yargısız infazlara maruz kaldı. Elbette ki sevenleri, ona tutkuyla bağlı sevdalıları yanındaydı... Ama onların içinde, artık sesini daha çok çıkartacak bir kitle belirdi. Evladına yapılan haksızlığa seyirci kalamayacak bir "anne"nin iç güdüsüyle çıktı ortaya... "Ben buradayım" dedi Fenerbahçe kadını...

Önce Bağdat Caddesi'nde on bin'in içinde eylemde; Taksimde yürüyüşte; Düzce'de, Topuk Yaylası'nda sevgi gösterisinde ve tüm dünyaya yayılan çığlığı, yükselen sesiyle 46 000 kişilik korosu ve dik duruşuyla Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu'nda, maçta... Kadıköy'de mitingde, Silivri'de mahkemede, -3 derece soğukta çocuklarıyla birlikte "bir kez daha" Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu'nda maçta, sabaha kadar süren bekleyişle Çağlayan'da, adliyede...

Her yerde, her koşulda, her zaman, aşkına sahip çıkan bir "sevgili", babasının emanetine sahip çıkan bir "kız çocuğu", evladına sahip çıkan bir "anne" duygusuyla varlığını gösterdi Fenerbahçeli kadınlar bu sene, tüm dünyaya mesaj verircesine...

Tüm kadınların ama özellikle de kendini tutkusuyla dünyaya ispatlayan Fenerbahçeli kadınların, Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun...



7 Mart 2012 Çarşamba

FENERBAHÇE 6 - 1 GENÇLERBİRLİĞİ

Tarih: 3 Mart 2012Yer: Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı
Skor: Fenerbahçe 6 - 1 Gençlerbirliği
Her şartta ve durumda takımlarından desteklerini esirgemeyen Fenerbahçe taraftarlarının, soğuk havaya aldırış etmeden doldurdukları Şükrü Saraçoğlu'nda, farklı kazanılan bir galibiyete tanıklık edilecekti bugün.

Bir önceki maçın moral bozukluğunu üstlerinden atarak maça konsantre olan Fenerbahçeli futbolcular, deplasmanda alınan mağlubiyete aldırış etmeden stada koşan taraftarı, teşekkürlerini sunan bir pankartla selamladılar maç öncesi. ''Her şey için teşekkürler. İyi ki varsınız'' yazılı pankartı taşıyan futbolcular, kendilerine verdikleri destek nedeniyle taraftara teşekkür ettiler.

Fenerbahçeli kadın taraftarlar bu maçta da takımlarını yalnız bırakmadılar

Sevgi gösterileriyle karşılanan bu hareket sonrası futbolcular, taraftarın çağrısı üzerine tribünleri selamladı. Hemen sonrasında ise taraftarlar başta kaptan Alex olmak üzere tüm futbolcuları tek tek tribünlere çağırarak sevgi gösterisinde bulundular. Pankarttaki cümle, maç öncesinde skorboard ekranlarına da yansıdı.


Maçtan bir gün önce Samandıra'ya gelen engelli bir taraftarın tek tek futbolculara İngilizce, Portekizce ve Fransızca'ya çevrilmiş bir mektup vererek şampiyonluk sözü alması futbolcuları çok etkilediği ve mücadele gücünü artırdığı dilden dile dolaştı.

Maç boyunca rakibi karşısında üstünlüğünü koruyan Fenerbahçe, bu başarısını skora da yansıtınca farklı bir galibiyetle tamamladı 90 dakikayı... Stoch'un muhteşem golüyle maçın henüz 2. dakikasında açılan perde, Dia'nın golüyle kapanırken, derbi öncesi hem futbolcular hem de taraftarlar büyük moral depoladı.
Avrupa ve ABD basınına bile konu olan Stoch'un muhteşem volesi

Stoch, muhteşem golü sonrası sevincini taraftarlarla paylaştı
 
Alex'in gol sonrası sevinci

Sow ve Dia, Sow'un attığı gol sonrası tribünlere koştular ve sevinçlerini secdeye kapanarak yaşadılar

Ve birbirinden güzel goller:

STAT: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu


HAKEMLER: Tolga Özkalfa, Serkan Gençerler, Ekrem Kan

FENERBAHÇE: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Serdar Kesimal, Yobo, Ziegler, Mehmet Topuz (Dk. 82 Recep Niyaz ), Cristian, Emre Belözoğlu, Stoch (Dk. 60 Dia ), Alex (Dk. 74 Selçuk Şahin ), Sow

GENÇLERBİRLİĞİ: Ramazan Köse, Cem Can, Aykut Demir, Kulusic, Mehmet Sedef (Dk. 42 Ergün Teber ), Hurşut Meriç, Azofeifa, Özgür İleri (Dk. 42 Oktay Delibalta ), Yasin Öztekin, Soner Aydoğdu (Dk. 67 Mehmet Akgün ), Tum

GOLLER: Dk. 2 ve 38 Stoch, Dk. 20 Sow, Dk. 56 Emre Belözoğlu, Dk. 64 Alex, Dk. 68 Dia (Fenerbahçe), Dk. 60 Soner Aydoğdu (penaltıdan) (Gençlerbirliği)

SARI KARTLAR: Dk. 26 Serdar Kesimal, Dk. 61 Ziegler, Dk. 62 Alex, Dk. 65 Cristian (Fenerbahçe)





25 Şubat 2012 Cumartesi

DAVA HENÜZ BİTMEDİ: "HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ"

Binlerce Fenerbahçe taraftarının gece geç saatlere kadar kapısında beklediği adliyeden, Aziz Yıldırım için tahliye kararı çıkmadı. Yargılama süreci 26-30 Mart arasında gerçekleştirilecek olan dava ile devam edecek. Sonuç açıklanıncaya kadar sağduyusunu ve sabrını kaybetmeyen Fenerbahçe taraftarının protesto gösterileri, biber gazı ve tazyikli su ile karşılık buldu. 

Tutkusunu ve bitmez tükenmez desteğini bir kez daha sergileyen Fenerbahçe taraftarının Çağlayan'da geç saatlere kadar süren bekleyişi ve desteğinin öyküsü...

Fenerbahçe'nin haklı davasında önemli bir gün... İlk savunmalar tamamlanıyor ve hakim tutuksuz yargılanma taleplerini değerlendiriyor... Duruşmanın ilk gününden itibaren takımını, başkanını ve yöneticilerini yalnız bırakmayan Fenerbahçe taraftarı yine orada, Çağlayan'da, adliye önünde...


Akşam saatleri geliyor, kalabalık artıyor. İşinden, okulundan çıkan Çağlayan'ın yolunu tutuyor. Öyle bir sevda ki bu, sevdalılarını mıknatıs gibi çekiyor. Akşam saatlerinde sayı 2000 dolaylarında, ancak gelenlerin arkası kesilmiyor. 


Gece saatlerinde savunmalar bitiyor. Tahliye talepleri mahkemeye sunuluyor. Saat gece yarısını çoktan geçmiş olmasına rağmen adliyenin önündeki taraftar sayısı 5000'i buluyor.

İstanbul adliyesi görüp görebileceği en kalabalık günlerini yaşıyor. Fenerbahçeliler adliyeye sığmıyor. Pankartlar, marşlar, tezahüratlar; adliyenin önü adeta stadyuma dönüşüyor.

Taraftarlar, başkan ve yöneticilerine seslerini duyurmak istiyor. Yaklaşık 5 bin kişi, "El salla başkan el salla" tezahüratlarıyla meydanı inletiyor.


Coşkulu kalabalık, büyük bir tutkuyla bağlı olduğu Fenerbahçe'sinin üzerinde oynanan ince hesaplı oyunların bitmesini, başkanlarının tutukluluğunun sona ermesini bekliyor. Saatler ilerliyor, duygu yoğunluğu artıyor, beklentiler yükseliyor... Saat 02:30. Ve tutuksuz yargılanma talepleri açıklanıyor. Özel yetkili Mahkeme, Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, Eskişehir eski Teknik direktörü Bülent Uygun, Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz, eski futbolcu ve Fenerbahçe Altyapı Koordinatörü Cemil Turhan, Giresunspor Asbaşkanı Coşkun Çalık, masör Mehmet Yenice ve Giresunspor Başkanı Ömer Ülkü'nün tahliyesine karar veriyor. Bu isimlerin tahliyesi sevinç yaratırken, listenin burada bitmesi büyük bir şaşkınlık ve hayal kırıklığı yaratıyor.


Başkanlarının serbest kalmasını saatlerce adliyenin kapısında nöbet tutar gibi bekleyen ve "Taraftar çıldırdı, tahliye bekliyor" tezahüratlarıyla sabırsızlandığını belli eden taraftarlar, verilen karar sonrası protesto gösterilerine başlıyor. Gelen tepkiler sonucu Fenerbahçe taraftarına polis, biber gazı, cop ve tazyikli su ile müdahale ediyor. Çıkan arbedede yaralanan taraftarlar olduğu görülüyor.




Tüm bu yaşanan süreçteki tavrı, sonsuz desteği ve sevgisi ile takımının her an yanında olan, en son olarak da Sivasspor maçındaki kadın-çocuk seyircisiyle yine bir gövde gösterisi yapan ve "Direneceğiz" pankartı açan bu tutku dolu taraftarı, sanki birileri bezdirmeye, yıldırmaya çalışıyor...

Karar sonrası Aziz Yıldırım yeniden cezaevine gönderiliyor. Cana kast eden şahısların bile tutuksuz yargılandığı bir sistemde, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı'nın tutukluluk halinin kaldırılması, sakıncalı bulunuyor. Neden? Çünkü "kuvvetli suç şüphesi(?)" durumu varmış. Şüphe ne? "Şike yapmış olma ihtimali(!)".

Canlarını koruyamadıkları onlarca örnek olmasına rağmen, ölümle tehtid edildiklerini bildiren kadınların, birinci ağızdan şikayetlerine kulak tıkayan, suçlular hakkında işlem bile yapmayan yetkililer, onlarca masum canın göz göre göre kaybına seyirci kalırken, Fenerbahçe Başkanı'nın dışarıda olmasını tehlikeli buluyor.(!)

Çağlayan'da toplanan Fenerbahçeli taraftarların görüntülerini aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

http://goo.gl/dTzgc















24 Şubat 2012 Cuma

MAÇIN ADAMI: FENERBAHÇELİ KADIN TARAFTARLAR

Geçtiğimiz Cumartesi günü Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda bir tarihi gün daha yaşandı. Buz gibi havaya aldırış etmeyen on binlerce Fenerbahçeli kadın taraftar, dalga dalga Kadıköy'e aktı. Maç öncesi stada giden bütün yolları adeta ablukaya alan Fenerbahçeli kadınlar, maç öncesi statta yaptıkları şovlar ve tezahüratlarla takımlarına büyük moral aşıladılar.
Maçın başlama düdüğünün ardından başlayan ve 90 dakika boyunca bitmeyen çığlıklar, (her ne kadar TV başındakileri rahatsız ettiği söylense de) sonradan Gökhan Gönül'ün açıklamasıyla da öğreniyoruz ki, futbolculara büyük güç vermiş.


Maçın başında gelen golle büyük sevinç yaşayan taraftarlar, Sivasspor'un golleriyle üzüntüye boğulsalar da hiç pes etmediler. Çünkü kadın-erkek herkesin bildiği bir gerçek vardı. Maç boyu bu haykırıldı: "Burası Kadıköy, buradan çıkış yok!" Topun rakip takıma her geçişinde ıslıklarla yankılanan stat, bu kez çığlıklar ve uğultuyla çalkalandı. Normal maçlarda da statta bulunan bir taraftar olarak içim içimi yedi: "Bizler inandık, siz de inanııın, bizim için bu maçı alııın..." Bu söylenmeliydi, takımın inanmaya ihtiyacı vardı; şimdi tam da bu tezahüratın sırasıydı. Ama binlercesi stada ilk kez gelen taraftardan bunu beklemek haksızlık olurdu derken... İnancın sesi yavaş yavaş tüm stadı kapladı... Şükrü Saraçoğlu, bu tezahüratla inledi. Ve ardından ne zamandır statta duymadığım başka bir tezahürat geldi : " Vur, kır, parçala, bu maçı kazan!"

 
 Tüm bu inançlı kitleye, tutkulu taraftara futbolcular da kayıtsız kalmadı. Taraftarın göz bebeği kaptan Alex bir golle karşılık verdi bu bitmeyen desteğe...


Fenerbahçe'nin golü sonrası art arda gelen ataklar ile iyice coşan stat, Alex'in korner kullanmak için köşe gönderine gelmesiyle adeta çılgına döndü.


Maraton ve Türk Telekom tribünlerinden maçı izleyen kadın taraftarlar, dünyaca ünlü Pop yıldızlarını kıskandıracak şekilde çığlıklar atarak karşıladılar kaptan Alex'i... Diğer köşe gönderine gittiğinde de manzara değişmedi. Bu sefer Fenerium ve Telekom'dan gelen çığlıklar, yanımızdaymış gibi ulaştı karşı tarafa... Eminim Alex'in kendisi de şaşırmıştır, futbol sahalarında görülmemiş bu sevgi gösterisine... Ardından da 2. golüyle de karşılığını verdi zaten kaptan: 3-2.


Fenerbahçe'nin öne geçmesi statta bayram havası yarattı adeta. Tanıyan, tanımayan herkes birbirine sarılıyordu... Bu arada futbolcular özelindeki sevgi gösterilerinden bahsederken Volkan ve Gökhan Gönül'ü de atlamamak gerekir. Gökhan'ın her taç atışı, taç kullandığı tarafın: "Gökhan Gönül oley" sesleri eşliğinde gerçekleşirken, ilk yarıda yaptığı kurtarışları alkış ve tezahüratla karşılanan Volkan'ın, ikinci yarıdaki her bir kurtarışı, gol atmış bir futbolcu muamelesi gördü. Emre Belezoğlu'nun golü ile bu tarihi maçın skoru belirlenirken, zorlu mücadeleyi çevirmeyi başaran Fenerbahçeli futbolcular, golün ardından adeta sevinç yumağına döndüler. 


Maçın bitiş düdüğünün ardından stat tam bir şenlik havasına büründü. Bu maç için özel olarak hazırlanan yaldızlı konfeti yağmuru, futbolcuların taraftarı selamlamaları sırasında statta "yıldız yağmuru" havası estirdi. Böylece Fenerbahçe kulübü de, "seyirci'siz maç cezası"nda takımlarını yalnız bırakmayarak, sonuna kadar destek veren Fenerbahçeli kadın ve çocuk taraftarlarını futbolcularıyla beraber "yıldız yağmuru" ile selamladı.



Ve son olarak her zamanki gibi maçın golleri...
İyi seyirler...


18 Şubat 2012 Cumartesi

HAYDİ KIZLAR MAÇA, YİNE TARİH YAZMAYA...

Bugün kışın ortasında güneş açtı... :)
Güneş sarı, akşam gökyüzü lacivert... Günlerden Fenerbahçe...
Saraçoğlu yine parfüm kokacak, yine topuk sesleri duyacak...
Ve Fenerbahçeli kadınlar, sevgilileriyle buluşmaya gelir gibi gelecekler stada, aşklarını haykırmaya:




Sevdamıza kimse engel olamaz
Bazen hüzün vardır, bazen mutluluk
Fener sevgisinin adı konamaz
Ne kupa büyüklüğü, ne şampiyonluk




14 Şubat 2012 Salı

14 ŞUBAT 2012: AŞK, ADALET ÖNÜNDE

Bugün 14 Şubat, Sevgililer Günü... Milyonların sevgilisi Fenerbahçe'nin suçlandığı(!) mahkemenin, ilk günü... Aşkın, tutkunun mahkum olmasını istiyorlar... Ama başaramayacaklar... Her zamanki
gibi aşk kazanacak... Fenerbahçe kazanacak...

Fenerbahçe aşkıyla düşmanlığının çarpıştığı bu günde, Fenerbahçelilerin tutkusunu anlatan çok güzel bir yazı var aşağıda... Yiğit Tolga tarafından kaleme alınmış.

Tutkuyu tutsak etmek isteyenlere, verdiğimiz cevap olsun bu yazı... Tüm Fenerbahçelilerin Sevgililer Günü kutlu olsun...

http://fenerbahcelife.blogspot.com/2012/02/tutkunun-anlats.html




12 Şubat 2012 Pazar

TUTKUNUN ANLATISI


Sevdamı çalmaya çalışıyorlar hem de ne uğruna dersin; güç,
hırs, para.
Tutkumu attılar hapse aslında, başkanını değil.
Anlamıyorlar ki ben onu babamdan ötürü sevdim,
Ben onu renkleri için sevdim,
Hiçbir şeyin mutlu etmediği anlarda mutlu ettiği için beni sevdim,
Her şeyi unutturabildiği anlar için sevdim,
Peşinden kilometrelerce gidecek kadar sevdim.
Ama anlamazlar.
Sevmemişler ki hiç, bir insanı bile sevmemişler, onun
sevgisini nasıl anlasınlar,
İnsan; olduğunu hissetmek için sevmeli, nedensiz sevmeli, paylaşmalı.
Paylaşmamışlar ki.
İşimi iyi yapıyorum demiş biri, babam olsa fark etmez!
Biri hükmü vermiş bile çoktan,
Hiçbiri benim içimdeki sevgiyi düşünmemiş,
Ama ben nefreti sevmem.
Sevgiyi bilmesin onlar, ben de inatla nefreti…
Nasıl olsa bitmeyecek bendeki sevgisi,
Birinde bitse başkasında başlayacak
Kocaman Aykut’ta bitse,
Alex’le sonsuza kadar sürecek,
Sonsuzluk bitse,
Lefter ile devam edecek
O ölse, Şeytan Rıdvan cehennemi donduracak
Stadı yıkılsa salonda, o yansa ringde kalacak.
Yelkeni dolduran, doldurduğu yelkenin renginden haber
verecek rüzgâr bana;
Sarı-Lacivert.
Dünya’ya adalet getireceklermiş,
En çok da buna gülüyorum, ya hakkı yenmiş ama hiç
söyleyemeyecek olanlar ne yapacak?
Sen! Benim kalbimden Bahçedeki Fenerimin ışığını alma.
Alamazsın da zaten ama dedim ya ben nefret edemem,
Üzülürüm,
Sevmeyi bilmediğin için.
Gel, en başından başlayalım,
Sana anne sevgisinden, baba sevgisinden, kardeş sevgisinden,
su sevgisinden, çiçek, köpek, gökyüzü, yağmur, kaplumbağa, kalem, muhabbet,
resim, hayal kurma sevgisinden bahsedeyim,
En son da
FENERBAHÇE’yi anlatayım sana!