31 Ocak 2012 Salı

CAS'IN İDDİASI: FENER'İ AVRUPA'DAN TFF MEN ETTİ

CAS Hakimi Kısmet Erkiner, Habertürk TV'de katıldığı programda, Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden men edilmesiyle ilgili önemli bir iddia ortaya attı.

TFF mi yaptı yoksa UEFA mı talep etti polemiğinde yılan hikayesine dönen Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'nden men etme yaptırımı ile ilgili bu kez CAS tarafından bir iddia ortaya atıldı.

CAS Hakimi Kısmet Erkiner, Habertürk TV'de katıldığı programda,  "Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'nden UEFA değil Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) men etti" iddiasında bulunan Kısmet Erkiner şöyle konuştu;
"Fenerbahçe'yi Avrupa'dan TFF men etti"
"Şimdi burada Türkiye Futbol Federasyonu, Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden men edilmesi kararını UEFA'nın baskısıyla aldığını iddia ediyor. Şimdi elimde, Fenerbahçe'nin açmış olduğu davada UEFA'nın CAS'a vermiş olduğu savunma var. Bu savunmanın 6.3 paragrafında diyor ki UEFA 'Şayet TFF elinde bulunan delillerden tatmin olmaz ve kulüp yetkililerinin şike yaptığı konusunda bir karara varamazsa, UEFA'ya kulübü Şampiyonlar Ligi'nden çekmenin erken bir karar olduğunu söyleme yetkisindedir. TFF bu savunmayla bize Fenerbahçe'yi ihraç edeceğini bildirmeseydi biz onu oynatırdık.'
Haber'in devamı için http://bit.ly/AllyOF

Fenerbahçe'yi ve Fenerbahçe taraftarını bu görüntülerden her kim mahrum ettiyse onları Allah'a havale ediyoruz.

 Fenerbahçe 2007-2008 Şampiyonlar Ligi En Güzel Golleri

Cornu ile yapılan toplantı ile ilgili TFF'den bir türlü doyurucu bir açıklama gelmemiş, UEFA tarafından ise Cornu'nun ifadesinin dosyadan çıkartılması istenmiş ancak bu durum Fenerbahçe'nin avukatlarının devreye girmesiyle önlenmişti. Daha sonra bu girişim TFF adına o "malum" görüşmeyi gerçekleştiren kişiler tarafından Fenerbahçe'nin aleyhine olarak değerlendirilmişti. 


29 Ocak 2012 Pazar

FENERBAHÇE 2-1 MERSİN İDMAN YURDU


Fenerbahçe 1000. galibiyeti için çıktığı sahadan 2-1 galip ayrılarak, soğuğa ve yağan kara rağmen stadı dolduran on binlerce Fenerbahçe taraftarına bu tarihi anıyı hediye etmiş oldu.



Takımımıza galibiyeti getiren golleri 8.dakikada Bienvenu ile 39. dakikada Stoch kaydederken, Mersin İdman Yurdu’nun tek golü, 57.dakikada Nduka’dan geldi. Bu galibiyetle puanını 48’e yükselten Fenerbahçemiz, zirveye 3 puan daha yaklaştı. Maçtan dakikalar şöyle:


6. dakikada Caner ile yaptığı verkaç sonrası sol çaprazdan ceza sahasına giren Stoc’un içeri çıkardığı pasta Alex’in vuruşu yandan auta çıktı.


8. dakikada Alex’in kafayla ceza sahasına gönderdiği topu savunma karşıladı. Penaltı noktasının sağ yan tarafına doğru düşen topa Bienvenu gelişine vurarak fileleri havalandırdı. 1-0








20. dakikada Bienvenu’nun pasıyla ceza alanı içerisinde buluşan Özer kaleye vurmak yerine Alex’e pas verdi. Brezilyalı oyuncunun şutu ise yandan auta gitti.

21. dakikada ceza alanı içerisinde yaşanan karambol sonucunda Özer topu topuğuyla ağlarla buluşturdu ancak ofsayt gerekçesi ile gol değeri kazanmadı.

25. dakikada ceza alanı dışında topla buluşan Alex rakbini şık bir çalımla geçti. Brezilyalı ceza alanına girer girmez vurdu. Ancak top kaleci Sehic’ten döndü.







32. dakikada hızlı gelişen Fenerbahçe atağında Alex’in ceza alanı çizgisi üzerinden şutu kaleci Sehic’ten döndü. Pozisyonun devamında defans oyuncuları tehlikeyi uzaklaştırdı.

33. dakikada Alex’in ara pasıyla ceza alanı içinde kaleci ile karşı karşıya kalan Gökhan Gönül’ün sağ çaprazdan iki şutu da kaleciden döndü. Sonrasında yaşanan karambolde Alex’in şutunu ise Boum uzaklaştırdı.







39. dakikada Alex’in kullandığı köşe vuruşu defans tarafından uzaklaştırıldı. Ceza alanı dışında topu alan Stoch Çağdaş Atan’ı şık bir çalımla geçtikten sonra sol ayağıyla çok sert bir şut çıkarttı ve takımını iki farklı öne geçirdi. 2-0







52. dakikada Alex’in ceza yayı önünden sert şutunda, top üstten auta gitti.

54. dakikada ceza alanı içinde sol çaprazda kaleci Volkan Demirel ile karşı karşıya kalan Bueno’nun vuruşunda, top yandan auta çıktı.



57. dakikada Bueno’nun sağdan ortasında, Nduka, kafa vuruşuyla topu ağlara göndererek, farkı 1’e indirdi: 2-1.


66. dakikada Stoch’un sol kanattan attığı güzel pasla sağdan ceza alanına giren Bienvenu’nün yerden ortasında, altı pasta Alex topa yatarak uzandı ancak meşin yuvarlak auta çıktı.

69. dakikada Bueno’nun sağdan kullandığı korner atışında, arka direkte topu kontrol eden Erdal Kılıçaslan’ın sol çaprazdan sert şutunda, top kaleci Volkan Demirel’den döndü. Dönen topa Erdal bir kez daha vururken, kaleci Volkan, bu kez yavaş gelen meşin yuvarlağı yatarak kontrol etti.

81. dakikada Mehmet Topuz’un uzun pasında, savunmanın arkasında kaleciyle karşı karşıya kalan Özer Hurmacı’dan önce ileri çıkan kaleci Sehiç, yatarak topa sahip oldu.

84. dakikada ceza alanı içinde soldan Stoch’un ortasında, altı pasta Alex’ten önce Çağdaş Atan kafayla topu uzaklaştırdı.

Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu
Hakemler: Barış Şimşek, Cem Satman, Mehmet Metin
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül (Dk. 59 Orhan Şam), Serdar Kesimal, Yobo, Caner Erkin, Özer Hurmacı (Dk. 83 Sezer Öztürk), Mehmet Topuz, Cristian, Stoch, Alex, Bienvenu (Dk. 78 Semih)
Mersin İdman Yurdu: Sehiç, Erhan Güven, Boum, Çağdaş Atan, Mustafa Keçeli, Bueno, Zurita (Dk. 74 Beto), Hakan Bayraktar, Erdal Kılıçaslan, Moritz, Delev (Dk. 46 Nduka)
Goller: Dk. 8 Bienvenu, Dk. 39 Stoch (Fenerbahçe), Dk. 57 Nduka (Mersin İdmanyurdu)
Sarı Kartlar: Dk. 47 Nduka, Dk. 73 Çağdaş Atan, Dk. 89 Erdal Kılıçaslan (Mersin İdmanyurdu), Dk. 77 Orhan Şam (Fenerbahçe)

28 Ocak 2012 Cumartesi

VE MOUSSA SOW FENERBAHÇE'DE

Kuruluşundan bu yana aldığı sayısız başarılar ile Türk futbolunun yüz akı olmuş asırlık koca çınar, büyük Fenerbahçe Spor Kulübü, kendisine yöneltilen suçlamalar ve dört bir yandan gelen saldırılar ile uğraşırken; başkanı hapiste, uluslararası arenaya taşınmış baskılar üzerindeyken ve sezon sonu bile gelmeden bir alt lige düşürülmesi söz konusu iken bir dünya yıldızını renklerine kattı. Bunu da zaten ancak Fenerbahçe yapabilirdi.



Lille forması altındaki ilk sezonunda attığı 25 golle Fransa Ligue 1'in gol kralı olan ve Avrupa'nın büyük takımlarının transfer listesine girmeyi başaran Moussa Sow, milli formasını giydiği Senagal'in Afrika Kupası'ndaki son maçında da takımının tek golünü kaydetti.


Perşembe günü özel uçakla Türkiye’ye gelen Moussa Sow'u, saatler 00:00'ı göstermesine rağmen Sabiha Gökçen havaalanında, çok sayıda Fenerbahçe taraftarı karşıladı. Verdiği demeçlerde taraftarın kendisini karşılamasından çok mutlu olduğunu dile getiren Sow, kendisiyle başka ilgilenen takımlar olduğunu ancak gerçekten istediği kulübün Fenerbahçe olduğunu kaydetti.

  
Dia ve Niang'ın anlattıklarından çok etkilendim

Kendisini 2015-2016 sezonu sonuna kadar Fenerbahçe'ye bağlayan sözleşmeyı imzalayan Moussa Sow, Fenerbahçe'ye gelmesinde milli takımdan arkadaşları Dia ve Niang'ın etkili olduğunu söyledi. Issiar Dia ve Mamadou Niang'ın sarı lacivertli kulüp hakkında söylediklerinin kendisini çok etkilediğini belirten Sow, Fenerbahçe'de ayrıca kaptan Alex ve Emre Belözoğlu'nu da tanıdığını belirtti.

 

Saraçoğlu Muhteşem

İmza töreninin ardından Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı, Fenerbahçe Müzesi, Fenerium Mağazamız, Fenerbahçe Radyosu ve FBTV’yi, 1907 tribününü ve kulüp bünyesindeki birimleri gezen oyuncumuzun stadımız ve tesislerimiz ile ilgili ilk yorumu "Tek kelimeyle Muhteşem" oldu.
Sow Lille’in tesislerinin ardından Fenerbahçe’nin bambaşka bir dünya olduğunu dile getirdi. Sow, "Niang ve Dia’nın Fenerbahçe hakkında anlattıklarının dışında gördüğüm kadarıyla Fenerbahçe tek kelimeyle muhteşem. Oynayacağım ilk maçımı sabırsızlıkla bekliyorum" diye konuştu.



Aykut Kocaman'dan SOW'a: Derbilerde SOW yapacaksın... (kaynak: gazetevatan.com)

Kulübü ve stadı gezen Sow'u yeni ülkesinde ilk ağırlayan isim teknik ditektörü Aykut Kocaman oldu. Yeni oyuncusunu alıp Kalamış’ta bulunan Divan’a götüren Kocaman, Sow’a hem motivasyon hem de ufak çaplı bir tanıtım konuşması yaptı. Golcü oyuncu, Kocaman’ın bu tavrından çok memnun kalırken, yeni hocasına bolca teşekkür etti. İşte Aykut Kocaman’ın o yemekteki cümleleri:

-“ÖNCELİKLE fedakarlığın için sana teşekkür ederim. Bizim için çok uzun bir yoldan geldin. Dönüş de yorucu geçecek ve milli takımına katılacaksın. Gerçekten bu hareketin bizi mutlu etti. Ayrıca Niang ve Dia’ya da benden selam götürmeni istiyorum.

-MERAK ettiğin bazı şeyleri anlatayım. Biz geçen seneyi şampiyon bitirdik. Bu şampiyonluğumuz bazı çevreler tarafından gölgelendi. Henüz hukuksal açıdan suçluluğumuz ispat edilmediği halde Şampiyonlar Ligi’ne gidemedik. Ama yakın bir süreçte tüm suçlamaları atlatacağız. F.Bahçe çok büyük bir camia. Bunu kısa sürede anlayacaksın zaten. Aklına sakın ha ters düşünceler gelmesin.

-SANA biraz da takımdan bahsetmek istiyorum. Biz yaşadığımız onca sıkıntıya rağmen zirve ortağıyız. İlk defa uygulanan bir play-off sistemi var. Bu Türk futbolu için çok yeni bir şey. Gol yollarında da yaşadığımız bir sıkıntı da var. Özellikle derbilerde sana çok iş düşecek. Çünkü bizim mutlaka bu sezon yapılacak derbileri kazanmamız gerekiyor.”

-“SENİ çok uzun zamandır takip ediyoruz. Her zaman aklımızda olan bir futbolcuydun. Takıma katıldığın anda sıcak bir arkadaşlık ortamıyla karşılaşacaksın. Bu da senin çabuk alışmanı sağlar. Senin döndüğün gün biz Samsun deplasmanına çıkacağız. Kısa süreli bir çalışmanın ardından Beşiktaş maçında seni kadroya almayı düşünüyorum.”

Forma numarası Niang'ınki...



-SÖZLEŞME imzalamak için kulübün gönderdiği özel uçakla Ekvator Ginesi’nden İstanbul’a gelen Sow, hangi formayı giyeceğine karar verdi. Sağlık kontrolünden sonra kendisini 4.5 yıllık sarı-lacivertli renklere bağlayan sözleşmeye imza atan Senegalli, milli takım kaptanı olan Niang’ın F.Bahçe’de giydiği 7 no’lu formayı tercih etti.

Niang ve Dia ne dediler ?

Mamadou Niang: ‘F.Bahçe çok iyi seçim yaptı’Yerini, gollerini ve formasını kendisinden 6 yaş küçük veliahtına bırakan Niang da Sow’u şöyle anlattı: “Sow, çok iyi hedefleri olan bir oyuncu. F.Bahçe çok iyi bir seçim yaptı. Sow, F.Bahçe ile ilgili sorular sordu. Doğruları, içimden geleni söyledim. Takımda muhteşem arkadaşlık ortamı olduğunu, saygı değer bir teknik adamla çalışacağını ve muhteşem bir taraftar olduğunu söyledim. Fenerbahçe'yi çok özlüyorum. Tüm takım arkadaşlarımı, taraftarları, İstanbul’u.. Dia davet ediyor. Afrika Kupası maçlarından sonra fırsat bulursam geleceğim.”

Issiar Dia: Dia, elleriyle F.Bahçeli yaptığı arkadaşını anlattı.. Onu ikna ederken sarı-lacivertli taraftarlardan bahsettiğini söyleyen Senegalli, “F.Bahçe’nin çok büyük bir kulüp olduğunu, bize katacağı çok şey olduğunu söyledim. İstanbul’u, stadın atmosferini ve muhteşem F.Bahçe taraftarını anlattım.

MOUSSA SOW KİMDİR ?





Son dönemlerde golcülüğü ve başarılı futboluyla dikkat çeken Moussa Sow 19 Ocak 1986’da Fransa’da Mantes-la-Jolie’de doğdu. Kariyerine 1999 yılında doğduğu kentin takımı olan FC Mantes takımında başlayan Sow 2002 yılında Amiens altyapısına geçti. Senegallli futbolcu bir sonraki yıl da Rennes takımının altyapısına alındı.

Rennes de A takıma kadar yükselmeyi başaran Sow, 2006-2010 yılları arasında Rennes formasıyla Fransa Ligi’nde çıktığı 82 maçta 12 gol kaydetti. Sow 2007 yılında Fransa 2. Ligi ekiplerinden Sedan Ardennes’e kiralınırken sezon boyunca 30 maçta boy gösterdi ve fileleri 6 kez havalandırdı.

2010-2011 sezonu başında Lille takımına transfer olan Sow, en parlak sezonunu bu takımda geçirdi ve takımının şampiyon olmasında büyük pay sahibi oldu. Senegalli futbolcu Lille formasıyla çıktığı 36 maçta 25 gol atarak Fransa liginin gol kralı da oldu.

Fransa’da dünyaya gelmesine ve 2 kez 21 yaş altı milli takımında oynamasına rağmen Senegal Milli Takımı’nda boy göstermeyi tercih eden Sow, Senegal Milli Takımı’yla 13 kez sahaya çıktı ve 5 de gol kaydetti.

Sürati ve son vuruşlardaki başarısıyla adını duyuran Moussa Sow gollerine artık Fenerbahçe forması altında devam edecek.

23 Ocak 2012 Pazartesi

FENERBAHÇE 4 - 0 KAYSERİSPOR (SAHA'DAN CEVAP)

Tarih: 21 Ocak 2012
Yer: Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı
Skor: Fenerbahçe 4 - 0 Kayserispor


Söylenenlere inat, konuşulanlara inat, yapılan suçlamalara inat stad yine dolu, yine taraftar takımına sahip çıkıyor, inanıyor, güveniyor, destekliyor... Maç öncesi efsane Kaptan Lefter bir dea daha anılıyor. Fenerbahçeli futbolcu ve taraftarlar tarafından imzalanan dev bayrak açılıyor ve bir diğer pankart: "Ver Lefter'e Yaz deftere, Kalbimizdesin Lefter".






Maç başlıyor, taraftar bağırıyor ve bu doksan dakika boyunca böyle sürüyor. Açılışı usta bir hareket ile Kaptan Alex yapıyor. 




Ve hemen ardından anons geliyor "Fenerbahçemizin golü: 11. dakika, 10 numara: "Küçükandonyadiiiisss Lefteeer!..."





Bu sözler maç boyu 4 kez daha yankılanıyor Şükrü Saraçoğlu'nda... Anonsu yapan DJ Hakkı Kaya maçtan saatler sonra diyor ki: "Seneler önce diyodum ki; keşke 1947 li yıllarda olsaydım da Lefter'i anons edebilseydim." Ruhun şaad olsun Lefter...



Fenerbahçe zorlu denilen maçı Alex(2), Stoch ve Bienvenu'nun golleriyle, 4-0 gibi bir skorla geçerken, kısa bir süre önce yapılan "puan silme" açıklamasına sahada yine cevabını veriyor. Puanlarını nasıl söke söke aldığını bir kez daha gösteriyor. Maçta açılan bir pankart ise taraftarın cevabı olarak objektife yansıyor. "Zeki rızanın, Lefter'in Fenerbahçe'si Pazarlık konusu yapılamaz, 58 madde değişmesin!"


Son olarak ise maçın gollerini paylaşıyorum sizlerle, keyifli seyirler...

 





22 Ocak 2012 Pazar

YIKILMAYACAK SON KALE FENERBAHÇE

Bu ülkenin kurtuluşunda, kuruluşunda emeği olan koskoca bir ulu çınarı, ülkenin çimentosu olan koskoca bir camiayı çökertmek için oynanan oyunlar, gün geçtikçe daha da vahim ve trajikomik bir hal alıyor. Muhtemelen yapılan hesaplara göre Fenerbaçe'nin çoktan çözülmesi gerekiyordu. Ama öyle olmadı. Ülkenin diğer kurumları gibi düşünmesin hiç kimse bu yapıyı. Fenerbahçe bu ülkenin en büyük Sivil Toplum Kuruluşu'dur. 100 yılı devirmiş bu büyük kulüp, bir dirilişin sembolüdür taa en başında... O yüzdendir ki ne kadar aşağı çekilmek istenirse istensin; çelme takılsın, arkadan itilsin, hedef gösterilsin, demorilize edilsin, uçuruma sürüklensin...Hiç farketmez... Yoktan var olmuş, bir milletin var olma çabasına baş koymuş bir kulübün, kimse belini öyle kolay kolay bükemez. Öyle bir kök salmıştır ki bu coğrafyaya, bir kıyı şeridinden gelen kuru gürültü, ulu çınarın dallarını bile kıpırdatmaz. Karşısında kimin ya da kimlerin olduğu önemli değildir. Çünkü Fenerbahçe Halk'tır, halkın takımıdır. Kendisinden başka herkesin onun karşısında durması da önemli değildir.  Çünkü zaten hep "tek"tir Fenerbahçe.



Sahada aldığımız şampiyonluğu masada geri almak istiyorlar. Tıpkı bu ülkenin hakkı olan topraklarının yıllar önce masada alınmaya çalışıldığı gibi... Yıllar önce bu ülke için verdiği Kurtuluş Savaşını bu kez kendisi için verecektir Fenerbahçe. Ve yine kazanan Halk olacaktır. Unutmayalım ki "Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir". Böyle bir durumda dahi bilin ki, yıkılmayan son kale her zaman FENERBAHÇE...

21 Ocak 2012 Cumartesi

GÜLE GÜLE BÜYÜK KAPTAN...


Fenerbahçe sevgisini kendisinden bir miras kabul ettiğim biricik babamın futbol idolü Lefter... Tüm Fenerbahçelilere ve futbol severlere yaşattığın binlerce mutlu an için şükranlarımı sunuyorum sana... Efsanen her zaman yaşayacaktır...
Mekanın cennet olsun...

Efsane futbolcu, gerçek Fenerbahçeli, büyük kaptan Lefter’in sonsuzluğa uğurlanması da şanına yakışır bir şekilde gerçekleşti. Fenerbahçe sevgisini bize miras bırakan babamızdan ve dedemizden dinlediğimiz Lefter’e son görevimizi yapmak üzere ben ve kardeşim de törendeydik, binlerce kişiyle birlikte... 















İlk tören Ordinaryus’un defalarca ayak bastığı, efsaneleştiği Fenerbahçe Stadında’ydı... Buz gibi soğuk bir Pazar sabahında 10.000 dolayında kişi vardı statta. Yani her yerde kendini gösteren muhteşem Fenerbahçe taraftarının binlercesi, sabah kalkıp gelmişti stada... Ayrıca farklı takımlardan futbol severler de vardı tribünlerde. Sağ olsunlar onlar da gelmişlerdi...Tören boyunca "Ver Lefter'e yaz deftere, bitti kalem, doldu defter, efsaneler ölmez Lefter...” tezahüratları çınladı durdu statta.
  
Tören Lefter'in naaşının, Futbol Takımı'mızın oyuncuları tarafından sahanın ortasına taşınmasıyla başladı. Saygı duruşunun ardından Lefter Küçükandonyadis'in özgeçmişi okundu. Bu anı ayakta alkışlayan tüm taraftarlar, "Lefter ölmedi kalbimizde yaşıyor" tezahüratında bulundu. Daha sonra konuşmalara geçildi. Lefter Küçüaknadonyadis'in torunları Özlem ve Özcan Katmer, Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Ali Koç, takım kaptanımız Alex de Souza, Lefter'in takım arkadaşı eski oyuncularımızdan Şükrü Ersoy ve Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay birer konuşma yaptılar. Törende ayrıca Lefter’in rahatsızlanmadan hemen önce Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’a yazdığı mektup okundu. Bu anlar törenin bir çok yerinde olduğu gibi birçok Fenerbahçe taraftarının gözyaşlarına hakim olamadığı anlardandı. Hemen ardından ise Başkan’ımızın kardeşi Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Ali Yıldırım, Aziz Yıldırım’ın Lefter’e cevaben yazdığı ancak kendisinin okumaya ömrü vefa etmediği mektubu paylaştı tüm taraftarlarla...  Lefter'in torunu Özcan Katmer’in konuşması sırasında Lefter'in Aziz Yıldırım ile ilgili düşünce ve sözleri, özellikle de efsane Lefter'in başkanımız için: "Onu çıkarsınlar yerine beni alsınlar" demeci üzerine Aziz Yıldırım sesleri yükseldi statta. Büyük Kaptan çook vefalıydı. Kendisini Fenerbahçe’nin yeni nesil taraftarına hatırlatan, hastalığı sırasında bütün imkanlarını seferber eden Başkan’ın yaptıklarını hiç bir zaman unutmamıştı.
 “Çubuklu bize Emanet” sözleri ile slogan yaratan Kaptan Alex’in ise konuşmasının finalinde Lefter’e verdiği söz büyük alkış aldı: “Ben burada futbol takımında ter döken bir oyuncu olarak söz veriyorum; onun büyük başarılarla bıraktığı çubuklu formayla ben burada olduğum süre içinde gururlu bir şekilde ter dökeceğim ve bunun da yapılmasını sağlayacağım. Her şey için teşekkürler Lefter''. 




Türk futbolunun efsane yıldızı bir "Samanyolu" klasiği ile uğurlandı Fenerbahçesinin stadından son kez...
Fenerbahçe Kulübü, tüm taraftarlar için stattan Bostancıya otobüsler, oradan da Büyükada’ya motorlar kaldırdı. Ve taraftarlar Lefter için Büyükada'nın yolunu tuttu...





















1000'e yakın taraftar, siren seleriyle birlikte Büyükada’ya adeta çıkartma yaptı. Fenerbahçe Yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda tanıdık sima da vardı adaya kadar gelen...


 





Lefter'in naaşı kiliseye, ardında yüzlerce insanın tezahüratlarıyla, omuzlarda taşındı. Sonrasında son görevlerini yapmak için yüzlerce Fenerbahçeli soğuğa rağmen yaklaşık 2 saat kilisenin kapısında ve sokaklarda bekledi.  
Ardından Lefter'in naaşı yine omuzlarda faytona ve belli bir yerden sonra yine omuzlarda kabristana getirildi.





Yüzlerce taraftar yine ve hala oradaydı; başında bekledi, eline kürek alıp mezarına toprak attı. Adadaki tüm bu görüntüler özele girdiği için TV'de yayınlanmadı. Lefter'in sadece yakınlarıyla olduğu anlardı. Yani ailesi ve büyük Fenerbahçe ailesi... 










Fenerbahçe camiası, Ordinaryus’u Lefter'in sağlığında gösterdiği yakın ilgi ve vefasını, vefatında da gösterdi çok şükür. Bugün bir kez daha gurur duydum Fenerbahçeli olmaktan...




13 Ocak 2012 Cuma

FENERBAHÇE AŞKTIR


Fenerbahçe henüz küçük bir bebekken ilk kez babam tarafından fısıldanmış kulağıma... Benden sonra da kardeşimin kulağına... O günlerden beri Fenerbahçe'nin ismi ne zaman geçse, iliklerime işlemiş bu sevgi hemen hissettirir kendini. Bir takımdan değil, çok yakınımdan bahsediliyor hissi uyanır içimde... İyi bir haber mi? "Kutlamak gerekir.", kötü bir haber mi? "Bana ihtiyacı var." İnsan bu hisleri varoluş amacı sadece spor olan bir kulübe hissedemez sanırım. Zaten Fenerbahçe de yalnızca bir spor kulübü değildir. Bu ülkenin var oluşunda emeği olan, milyonlarca insanın kalbinde taht kuran, bu yalnız ve güzel ülkenin, "yalnız" ama en büyük camiasıdır, "Ben tek siz hepiniz!" diyen bir çocuğun cümlesindedir. Milyonları sevince boğan başarılarını, her zaman en coşkulu şekilde kutlayıp, yenilgilerinde bile taraftarıyla bütünleşen manzarasıyla rakiplerini kıskandıran tarifsiz tutkudur. Yalnızca bir maç için binlerce km yol giden bir adamın sabrıdır. Eşlerinin maç zevkinden sıkılan kadınların konu olduğu bir ülkede, formasını kapıp stada gelen 10 binlerce Fenerbahçeli kadının rengidir, çığlığıdır, tüm dünyaya dersidir. Üzerine gidildiği için sesini çıkaran ve yapılan haksızlıklar karşısında gerçekten sesi çıkan, bu ülkenin en büyük sivil toplum kuruluşudur Fenerbahçe. Her bir çelmede, her bir darbede aşağı düşmesi beklenirken daha da yukarılara çıkan, taraftarının küsmesi beklenirken, 12 numarasının daha da tutkuyla sarıldığı tarifi zor bir şeydir Fenerbahçe. Aklın alabileceği gibi değildir. Çünkü Fenerbahçe aşktır...